Hepimiz şekerli gıdaları çok seviyoruz. Tatlılar, şekerler, çikolatalar, hazır meyve suları hatta asitli içeceklerde bulunan şekerin aslında vücudumuza çok büyük zararları mevcut. Kanser hücrelerinin bile şekerle beslendiğini düşünecek olursak, zararın boyutunu daha net anlayabiliriz. Durum böyleyken, yani şekerin vücudumuza bu denli büyük zararları dokunurken, dişlerimizin zarar görmemesini beklemek mucize beklemek ile aynı şey. Şekerli gıdaların dişlere zararları saymakla bitmez. Problemlere yol açar ve ne yazık ki bazen diş kayıplarına yol açan sonuçlarla karşılaşırız.

Diş Çürükleri

Şekerin dişe zararları dendiği zaman akla ilk gelen elbette dişlerde meydana gelen çürümeler olmaktadır. Şekerli gıdalar diş çürümelerinin en önemli sebeplerindendir. Ancak çok şeker yemek diş çürümesine neden olmaz. Çürümeye neden olan şekerin hangi formda tüketildiğidir. Şekeri nasıl tükettiğiniz dişlerinizin ne kadar çürüyeceğinin belirleyicisi olacaktır.

Bazı bakteriler basit şekerle beslenir. Bu bakteriler aynı zamanda dişin mine tabakasını zedeler. Böylece dişlerde çürüme gözlemlenir. Sıradan bir tatlıyı yediğinizde bile bu bakterilerin yirmi saniye içinde bu tatlıyı aside dönüştürmesi söz konusu alır ve etkisi yarım saat süresince devam eder.

Asitli bir içecek tükettiğinizde, eğer hızla içer bitirirseniz, yavaş yavaş içmenize oranla dişinize verdiğiniz zarar daha fazla olacaktır. Pipetle içecek tüketimi bakterilere asit üretmek için daha fazla ortam sağlar ve bu nedenle çocukların özellikle pipetli bardak tipinde ürünleri kullanılması kesinlikle önerilmez. Özellikle altı yaş altı çocukların henüz bebek dişleri mevcuttur ve bebek dişleri normal dişlere göre asit saldırıları karşısında daha zayıf kalmaktadır ve kolayca çürür.

Şekerin verdiği zararın yanı sıra asitler de dişlere yoğun zarar verirler. İlginç bir araştırma bize gösterdi ki, ekşili şeker içeren besinler, tatlı şekerlere oranla daha fazla diş çürümesi sebebiyetine neden oluyor. Bunun nedeni de elbette asit seviyesi olmaktadır.

Bu nedenle uzmanlar şeker tüketiminin miktarından ziyade, içeriğine ve tüketim süresine önem vermektedir. Kesinlikle az ve uzun aralıklarla şeker tüketimi önerilirken, tatlının bir anda tüketilmesi diş sağlığı açısından önerilmemektedir.

Diş minesi, insan vücudundaki en güçlü yerlerden biri olmasına karşın erozyona uğraması ve çeşitli hasarlar alması da mümkündür. Diş minesinde oluşan zararların en önemli nedeni, diş yüzeyine yerleşen asitlerdir. Bu asitler diş çürüklerinden, bakterilerden, dişlerdeki çeşitli rahatsızlıklardan ya da mide sorunlarından ortaya çıkabilir. Bu nedenle Diş erozyonu ya da diş minenizin zarar görmemesi için, ağız ve diş sağlığınızı koruyabilmek için düzenli olarak diş doktorlarına başvurarak yardım alabilirsiniz.

 Diş Erozyonu Nedenleri Nelerdir?

Diş erozyonu oluşumuna neden olan birçok farklı etken vardır. Diş Erozyonu nedenleri şu şekilde açıklanabilir.

• Bruksizm
• Kuru ağız
• Zayıflamak için yapılan çeşitli diyetler
• Sindirimde meydana gelen çeşitli sorunlar

Diş Erozyonuna Neden Olan Bruksizm

Bruksizm, halk arasında diş gıcırdatma rahatsızlığı olarak da bilinen bu hastalık diş erozyonuna yol açabilir. Genellikle istemsizce geceleri uykuya daldığımızda ortaya çıkan bu rahatsızlık, dişlere aşırı derece baskı uygulanmasına neden olur. Bu olay her gece gerçekleştiğinde zamanla diş minesinin aşınmasına ve erozyona yol açar.

Diş Erozyonuna Neden Olan Ağız Kuruluğu

Tükürük bezleri yeterli seviyelerde tükürük üreterek ağız içerisinde yer alan dişleri ve diş etlerini korumaya yardımcı olur. Bu nedenle tükürük üretimi yeterli seviyelerde olmasa, ağızda kuruluk oluşur ve ortaya çıkan asitler diş minesinde erozyon oluşmasına yardımcı olur. Ayrıca ağız kuruluğuna neden olan diğer etkenler arasında çeşitli tıbbi rahatsızlıklar, ilaçların yan etkileri de yer almaktadır. Bu durumlarda da asit tutumu fazla olacağa için diş erozyonu oluşabilir.

Diş Erozyonuna Neden Olan Diyetler

Gün içerisinde tükettiğimiz besinler, alışkanlık edindiğiniz atıştırmalıklar ve çeşitli gıdalar diş erozyonuna da neden olabilir. Gün içinde tüketeceğiniz şekerli gıdalar dişlerin çürümesine, bakteri oluşumuna neden olacaktır ve bu da diş minesine zarar verecektir. Ayrıca diyet yaparken yeterli seviyede beslenmediğinizde ya da aşırı derece sadece meyve sebzelere yüklendiğinizde hem genel sağlığınızı hem de ağız ve diş sağlığınızı tehlikeye sokabilirsiniz.

Tükürük Salgısı Azalır

Sigaranın içeriğindeki en bilinen etkin maddelerden birisi şüphesiz Nikotin. Nikotin, sinir sistemine etki ederek uyarır. Sonucunda ise tükürük akışı azalır. Tükürük ağız başta olmak üzere vücut için çok önemli bir sıvıdır. Tükürüğün azalması diş ve dişetleri üzerinde bakteri plaklarının yerleşmesini kolaylaştırır. Buna ek olarak tükürüğün azalışı dişlerdeki çürüklerin sayısını ve ilerlemesini artırır.

Ağız Kokusuna Neden Olur

Ağız kokusu, eminim hiçbirimizin kesinlikle istemeyeceği bir durumdur. Ağız kokusuna neden olabilecek birçok hastalık bulunmakta. Ama sigara içenlerde de ağız kokusu görülmekte. Sigaranın içerdiği maddeler ağızda birikerek kötü kokuya sebep olur. Bunun yanı sıra diğer bir durum ise bir önceki maddeden kaynaklıdır. Ağızda tükürük akışının azalması beraberinde birçok hastalığa zemin hazırlar. Ağız kokusu da bunlardan biridir. Sigara içen veya içmeye çalışan herkes kendini buna hazırlamalı.

Dişlerde Renklenme Kaçınılmaz

Sigara içen bireylerin ağzında katran birikimi olur. Dişlerin üzerinde biriken katran dişlerde renklenmeye sebep olur. Koyu-kahverengi bu renklenmeler hem sigara içenlerde özellikle estetik olarak bu duruma neden olur. Bu da sigaranın önemli bir kötü etkisidir.

Ağızdaki Kan Damarlarını Büzer

Sigaranın içindeki maddelerden olan bu nikotinin diğer kötü bir özelliği de damarları daraltıcı etkisidir. Damarların daralmasıyla da dişetinde kan akımı azalacaktır. Dişetine yeterli oksijen ve kan hücrelerinin ulaşmasına engel olur. Bu durumda dişetinin kendini koruyucu özelliği zayıflar. Bununla birlikte tamir edici özelliğini de zayıflatır bu durum. Artık ağızda oluşan bir hastalık faktörüne karşı daha savunmasız bir ağız kalmış olur.

Dişeti Hastalıklarına Yatkınlık Artar

Sigara içmek birçok sistemik hastalığa yatkınlığı artırmakta ve risk grubuna sokmaktadır. Özellikle solunum ve kalp hastalıklarına doğrudan onlarca etkisi olduğu araştırmalarla desteklenmekte.

Sağlık ağızda başlar sözü tam da bu durumda anlam kazanıyor. Sigara ile ağızda olan kan damarları büzülmesi, tükürük akışı azalması ile birçok kötü durum beraberinde geliyor. Konunun bilimsel temeline inersek, kan damarları büzülmesi sonucu lokal oksijen basıncının azalması anaerobik bakterilerin çoğalmasını ve büyümelerini sağlar. Ayrıca yanak ve dişetleri üzerine bakterilerin bağlanmasını da arttırabilir.